Yaşar VURAL-Eğitimci

Yaşar VURAL-Eğitimci

TÜRKLÜĞÜN GÜR SESİ SUSTU…

A+A-

Türklük davasının bir ulu çınarı daha uçmağa vardı. Rauf Denktaş’ın 1924’te başladığı hayat yolculuğu 88 yıl sonra 13 Ocak Cumartesi günü sona erdi. Enbiyâ suresi 35. Ayette “Her nefis ölümü tadacaktır” buyrulmaktadır. Elbette ölüm mukadder ve her canlı bu gerçekle karşılaşacaktır. Biz bu gerçeği bilsek de, ölümü bazı sevdiklerimize konduramayız. Kabullenmek zor gelir bize. Hele ömrünü yüce bir davaya adamış kıymetlerin aramızdan ayrılması kolay kabul edilir cinsten değildir. Kıbrıs davasının yılmaz savunucusu, adadaki Türklerin bilge lideri ve bir Türkiye sevdalısı Rauf Denktaş artık aramızda değil.

Ömrünü Kıbrıs Türklerine vakfetmiş bu inançlı devlet adamı, davası uğruna bütün zorluklara göğüs germiş ve bazen bu çetrefilli, zor ve bir o kadar da çetin yolda tek başına yürümüştür. Türkiye olmadan Kıbrıs Türklerinin varlıklarını sürdürmelerinin imkânsız olduğunu düşünen Denktaş, Türkiye’ye olan minnettarlığını her ortamda gür bir sesle dile getirmiştir. Hatta “Türkiye olmadan cennete bile gitmem” diyecek kadar Türkiye sevdalısıydı.

Türkiye’ye bu kadar gönülden bağlı olan Rauf Denktaş, son yıllarda Türkiye ve KKTC’de yalnızlaştırılmaya ve takip ettiği politikalardan dolayı kenara itilmeye çalışılmıştır.  Yarım asrı aşkın zamandan beri süren Kıbrıs sorununun çözülememesinin tek sorumlusu olarak Kıbrıs Rumlarının ve Avrupa Birliği’nin Rauf Denktaş’ı göstermesi yanlışlığına maalesef ülkemizden ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden de katılanlar olmuştur. Bir karalama ve itibarsızlaştırma furyası gerek yavru vatanda gerekse Türkiye’de alıp başını yürümüş, Rauf Denktaş’ın direnci kırılmaya çalışılmıştır. Annan Planı olarak bilinen Kıbrıs sorununa çözüm planına evet denmesi halinde Kıbrıs Türklerinin ekonomik ve siyasi tecritten kurtulacağına savunan çevreler Kuzey Kıbrıs’ta yapılan referanduma “evet” denmesini sağlamış ve böylece Rauf Denktaş’ın yıllardır izlediği politikaların Kuzey Kıbrıs halkınca desteklenmediği ortaya konmaya çalışmışlardır. Annan planına “evet” denmesi halinde birçok siyasi yönden avantaj elde edileceğini düşünenler yanıldıklarını geç de olsa anlamışlardır. Ne var ki Kıbrıs Türkünün önüne hayati plan diye konulan barış planına, adada yaşayan Rumlar hayır cevabı vererek planın işlevsizliğini ortaya koymuşlardır. İki yüzlü Batı, Kıbrıs Türklerine bu planı desteklemeleri halinde bir çok yaptırımın kalkacağı sözünü vermiş olmalarına rağmen, şu ana kadar hiçbir yaptırımı kaldırmamışlar, hatta adada iki devletten sadece Rumları tanıdıklarını, Rum Yönetimi’ni Avrupa Birliği’ne alarak göstermişlerdir.

Rauf Denktaş, Türk’e başkasının özgürlük bahşetmeyeceğini, bahşedemeyeceğini, Türklerin bileğinin hakkıyla bağımsızlıklarını kazanacaklarını bundan başka bir yolun da bulunmadığını her fırsatta dile getirmiştir. Rumlara geçmişte yaptıkları katliam ve zorbalıklar ortadayken hiçbir şekilde güvenilemeyeceğini, onların insafıyla yaşamanın saflık ve aymazlık olacağını vurgulamış, adada yaşayan Türkler için tek yolun tam bağımsızlıktan geçtiğini gür bir sesle her ortamda söylemiştir. Bu anlamda Atatürk’ün “Ya istiklâl ya ölüm!” sözünü kendisine ilke edinmiş olan Rauf Denktaş, tam bir özgürlük aşığıydı. Kıbrıs’taki Türkleri, Rum çeteler tarafından yok edilmekten kurtardığı için de Türkiye’ye ve Türk ordusuna gönülden sevgi beslemiş ve her defasında minnet duygularını ifade etmiştir. Adada Türklerin bugün için varlığından hâlâ söz edilebiliyorsa, bunun tek sebebinin Türkiye olduğunu bilen bir devlet adamı olarak Türkiye’ye her zaman için minnettardı.

Tarih, Rauf Denktaş’ın Kıbrıs davasındaki tutumunda haklı olduğunu 2005’teki süreçten sonra göstermiş ve bundan sonra da gösterecektir.

Türk’ün Kıbrıs’taki gür sesi belki madden susmuştur. Ancak, gerek Kıbrıslı Türkler, gerekse Türkiye Türkleri Rauf Denktaş’ın manevi şahsiyetini ebediyete kadar yaşatacak, onun gür sesi Türklüğün semalarında bir bayrak gibi dalgalanacaktır. Ruhu şâd, mekanı cennet olsun…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.