RAMAZAN BAYRAMINDA VE SONRASINDA BESLENME ALIŞKANLIKLARIMIZ NASIL OLMALIDIR?

RAMAZAN BAYRAMINDA VE SONRASINDA BESLENME ALIŞKANLIKLARIMIZ NASIL OLMALIDIR?

Bafra'da görev yapan Diyetisyen Ahmet Selman Duman anlatıyor.

A+A-
Ramazan ayı huzuruyla geldi bereketiyle gidiyor. Uzun saatler tutulan oruçlar bizi hem ruhsal hem bedenen bir detoks yani arınma sürecine de soktu. Tabi bu dönemde beslenme alışkanlıklarımız da değişti. Daha az su içmeye, daha az hareket etmeye başladık. Beraberinde bu durum birçoğumuzda  metabolizmamızın yavaşlamasına ve kilo dengesinin korunamamasına sebep oldu. Peki Ramazan Bayramı'nda ve sonrasında bu alışagelmiş süreçten vücudumuzu nasıl çıkaracağız?
Metabolizmanızı canlandırın
Uzun süre aç kalınması sonucu yavaşlayan metabolizma birden eski formuna kavuşamaz. Bayramda aşırı tüketilen yüksek kalorili şekerli ve hamur işi yiyecekler sindirim sistemimizi yorarak etkin çalışmasına engel olur ve bu durum hazımsızlık gibi sorunları tetikleyerek kilo almamıza olanak sağlar. Bayram süresince şeker tüketimini kısıtlamalı,  günlük su tüketimini artırmalıyız. Baklava gibi şeker ve yağ içeriği yüksek tatlılar yerine sütlaç, muhallebi gibi sütlü tatlıları tercih etmeliyiz. Şeker ihtiyacımızı komposto veya meyve ile karşılamak yine sağlıklı bir adım olacaktır. Öğün sayılarını artırmalı, az ve sık beslenerek yemek yeme süremizi uzatmalıyız.
Bayram Ziyaretlerine Tok Karnına Gidin
Birbirinden renkli ve cazip sofralar bizi daha fazla kalori almaya teşvik eder ve sonucunda kilo artışı bizim için kaçınılmaz olur. Özellikle bu durum dengesiz ve düzensiz beslenme sonucu ortaya çıkabilen obezite, diyabet, hipertansiyon, kalp ve damar hastalığı bulunan kişileri olumsuz yönde etkileyecektir. Bu nedenle bayram ziyaretlerini tok karnına yaparak iştah kontrolünü sağlayabilir ve aşırı tüketimden kaçınabiliriz.
Bayram Sonrasında Kilo Kontrolü Sağlayın ve Egzersiz yapın
Bayram sonrasında bol sıvı ve yeşillik tüketimine özen göstermeliyiz. Sindirim problemlerini aşmak için tam tahıllı lifli ekmekleri tercih etmeliyiz. Katı yağlar yerine sıvı yağları kullanmalıyız. Kızartmalardan ve kavurmalardan uzak durmalı, fırınlama metodunu tercih etmeliyiz. Egzersizin ise kalp sağlığını koruduğunu ve kilo kontrolüne yardımcı olduğunu hatırlamalı ve haftada 2-3 kez düzenli egzersiz yapmalıyız. 
Hastalıkların temelinde beslenmenin yattığını, vücudumuzun geleceğimizin teminatı olduğunu unutmamalıyız. Sağlığınız beslenmeniz, beslenmeniz sağlığınız olsun. Mutlu ve sağlıklı günler dilerim.
Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.