Yaşar VURAL-Eğitimci

Yaşar VURAL-Eğitimci

NEYZEN TEVFİK VE MEHMET AKİF’İN DOSTLUĞU PANELİ’NİN ARDINDAN

A+A-

2 Ocak Pazartesi günü Bafra Belediyesi Kültür Merkezinde “Mehmet Akif Ersoy ve Neyzen Tevfik Kolaylı’nın Dostluğu” konulu bir panel düzenlendi. Panel, Bafra Kızılırmak Anadolu Öğretmen Lisesi’nin organizesinde yapıldı. Panele Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Şaban Sağlık, Doç. Dr. Şahin Köktürk ve Yrd. Doç. Dr. Dursun Ali Tokel konuşmacı olarak katıldılar. 2011 yılının “Mehmet Akif Yılı” olarak kabul edilmesi münasebetiyle düzenlenen bu panele emeği geçenlere öncelikle teşekkür ederim. Panel dinleyicileri arasında okulun öğrencilerini saymazsak, çok az kişi vardı. Hatta protokol olarak ayrılan kısım neredeyse bomboştu. Bu durum şunu gayet açıklıkla göstermektedir ki, Bafra’da kültürel faaliyetlere yönelim oldukça az.

Yukarıdaki tespitimizin ardından gelelim panelde analatılanlara. Panel, Doç Dr. Şahin Köktürk’ün başkanlığında açıldı. Panel başkanı Köktürk, iki “nev-i şahsına münhasır” (kendisi yine kendisine benzeyen) edebî şahsiyeti bir panelde anlatmanın zorluğuna değindikten ve Mehmet Âkif Ersoy ile ilgili birkaç değerlendirmesinden sonra Neyzen Tevfik ve Mehmet Akif gibi iki zıt karakterin dostluğuna  şayan-ı hayret gözüyle bakıldığını ifade edip sözü Mehmet Akif Ersoy ile ilgili sunumunu yapmak üzere Yrd. Doç. Dr. Dursun Ali Tokel’e bıraktı. Tokel, Mehmet Akif’in memleketin en zor anlarında dahi “ye’s”e (ümitsizlik) düşmediğini ve söylediklerinin sıkı bir takipçisi olduğunu Mehmet Akif’in hayatından çeşitli örneklerle anlattı. Tokel, Mehmet Akif’in Batı’daki bilimsel gelişmelerin sıkı bir takipçisi olduğunu, hatta gelecekte yüzlerce yıl önce yaşamış insanların atmosferde dolaşan seslerini kaydedecek bir cihazın da yapılacağını söylediğini nakletti. Mehmet Akif’in mütevazı ve alçak gönüllü yanlarını da konuşmasında örnekleyen Dursun Ali Tokel, arada yaptığı esprilerle dinleyenlere tebessüm ettirdi.

Panelin ikinci konuşmacısı Prof. Dr. Şaban Sağlık, Neyzen Tevfik’in hayatını önemli kesitlerle özetlemeye çalıştı. Onun hayatını “mey ve ney”de özetlemek gerektiğini vurgulayan Sağlık, onun hayatının geçtiği mekanları da kendisine hane olarak gördüğü“Meyhane, hastane, tımarhane”  olarak ifade etti. Mehmet Akif’le Neyzen Tevfik’in aslında yollarının iki defa kesiştiğini, bu kesişmenin ilkinin İstanbul’da Neyzen Tevfik’in medrese eğitimi aldığı yıllarda, diğerinin de 1926’da Mısır’da gerçekleştiğini belirtti. Mehmet Âkif’in Derviş Ahmet ve Kör Neyzen adıyla Neyzen Tevfik’i hicvetmek için iki şiir yazdığını kaydeden Prof. Sağlık, Neyzen Tavfik’in aslının Bafra’nın Kolay Beldesi’nden olmasına rağmen Bodrum’da doğduğunu ve babasının görevi dolayısıyla birçok yer gezdiğini belirtti.

Programın sonunda, Kolay Belediyesi eski başkanı söz alarak, 1996 yılında Neyzen Tevfik etkinlikleri düzenlediklerini Neyzen’i Bafra’ya ve Türkiye’ye tanıtmak için çok çaba harcadıklarını belirterek Neyzen’e karşı yöre insanının ilgisiz davranmasını eleştirdi. Yine izleyicilerden bir bayan da, panelin yararlı olduğunu ancak Neyzen Tevfik’in burada yanlış tanıtıldığını, sürekli “ayyaş, berduş” vurgulaması yapılarak toplulukta yanlış bir algının uyanmasına sebep oldukları gerekçesiyle panel konuşmacılarını eleştirdi.

Bafra’da düzenlenen bu panelin Neyzen Tevfik Kolaylı’nın kendi memleketinde tanınması açısından olumlu katkıları olduğu muhakkaktır. Ancak, Mehmet Akif gibi Türk edebiyatının büyük ismi ile yine edebiyatımızın hem Mevlevi hem Bektaşi şairi, kendi kabına sığmayan etrafında yüzlerce fıkra türetilmiş bir usta şairin bir buçuk saatlik panele sığdırılması elbette edebiyatımızın bu büyük simalarının anlatılmasında bazı zorlukları da beraberinde getirmiştir. Konuşmacılar her ne kadar bu gerçeği vurgulamış olsalar da, bu panel bu iki ustanın anlatılması noktasında  sadece ağızlarda hoş bir tat bırakmıştır. Şu bir gerçektir ki, Neyzen Tevfik Kolaylı ile ilgili geniş çaplı bir sempozyumun Bafra’da düzenlenmesine ihtiyaç vardır. Neyzen Tevfik Bafra için olduğu kadar Türkiye için de bir büyük değerdir ve bu değerin kıymetini bilecek bir Bafra’ya ihtiyaç vardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.