Enerji Piyasası Denetleme Kurumu'nun (EPDK) Danışmanı Kırıkkale Üniversitesi (KÜ) Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç Dr. Beşir Fatih Doğan, elektrikte kayıp kaçak bedelinin iadesi kararı veren 'tüketici hakem heyetleri'nin yetkisiz olduğunu öne sürerek, "Kayıp kaçakta dava edilmesi gereken EPDK'dır ve tek yetkili yargı da Danıştay'dır" dedi.

Türkiye, son günlerde elektrik faturalarında yer alan kayıp kaçak bedellerinin tüketiciye iadesiyle ilgili tüketici hakem heyetlerinin verdiği 'iade kararları'nı konuşurken, tartışmaya son noktayı EPDK Danışmanı KÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç Dr. Beşir Fatih Doğan koydu. Doğan, tüketicilere yol göstererek, dava açılması gereken yerin Danıştay, dava edilmesi gereken kurumun da EPDK olduğunu söyledi. Yaşanan kargaşaya bilirkişi olarak yeni bir bakış açısı getiren Doğan, tartışmaların bilgi eksikliğinden kaynaklandığını ve kamuoyunun yanlış yönlendirildiğini ileri sürdü. Vatandaşların gereksiz yere bu konuda yetkisiz tüketici sorunları hakem heyetlerine dava açtığını ve zaman kaybettiğini söyleyen Doğan, elektrik dağıtımı yapan firmaların tarafmış gibi gösterildiğini ifade ederek, Elektrik Piyasası Kanunu'nun (EPK) 12. maddesine dikkat çekti. Doğan, "İlgili maddeye göre, 'Para cezaları dahil kurul tarafından alınan büyük kararlara karşı açılan iptal davaları ilk derece mahkemesi olarak Danıştay'da görülür' denilir. Buna göre, elektrik kayıp-kaçak ve sayaç okuma bedelinin tahsili konusundaki uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyeti görevli değildir. Görevli olan mahkeme ilk derece mahkemesi olarak Danıştay'dır. Tüketiciler hukuk mücadelelerini bu yolda vermelidir" diye konuştu.

FATURAYA KONMASI EPDK KARARI

Türkiye'nin bazı illerinde yerel tüketici hakem heyetlerinin verdiği kararların hukuken geçersiz olduğunu, çünkü tüketicilerin elektrik faturalarına yansıtılan bedellerin dağıtım kurum ve kuruluşları tarafından belirlenmediğini söyleyen EPDK Danışmanı Doğan, "Bu bedelleri perakende satış tarifesi adı altında Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu yürürlüğe koyar. Tarifeleri uygulamak kanuni zorunluluktur. Dağıtım şirketleri de tarifeyi değiştiremez, 'bedeli almayalım' diyemez. Kayıp-kaçak bedeli de bu şekilde

faturalara yansır. Tüketici hakem heyetleri, bu zorunluluğu yok sayıp karar veriyor, vatandaşla elektrik hizmeti aldığı kuruluşu karşı karşıya getiriyor" şeklinde konuştu.

"TÜKETİCİ HAKEM HEYETİ YETKİSİZ"

Aynı konunun 'sayaç okuma bedeli'nde de söz konusu olduğunu söyleyen Doğan, sayaç okuma bedelinin her bir tüketici bakımından farklılık arz etmesi ve kullanılan elektrik enerjisi miktarına bağlı olarak farklı miktarda tahsil edilmesinin hukuka uygun olduğunu kaydetti. Doğan, şöyle devam etti: "Kayıp-kaçak ve sayaç okuma bedellerinin hukuka aykırı bir şekilde tahsil edildiği iddia ediliyor ise, tarifelerin iptali için dava açılmalıdır. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararlarına karşı Elektrik Piyasası Kanunu'nun (EPK) 12. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi olarak sadece Danıştay'da dava açılabilir. Tarifeler kurul kararı ile onaylandığından, bunların iptali için Danıştay tek yetkili yargıdır. Dolayısıyla elektrik kayıp-kaçak ve sayaç okuma bedellerinin tahsili konusunda uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyeti görevli değildir. Tüketici şirketlerin faturalarına değil, dava için EPDK'nın tarifelerine yönelmelidir."