İkiztepe hakkında bilinmeyenler

İkiztepe hakkında bilinmeyenler

Bafra`da bulunan İkiztepe Köyü`nün zengin tarihi;

A+A-

1971 yılından  sonra, İkiztepe köyü bölgesinde bulunan İkiz Tepe ve çevresinde yapılan arkeolojik araştırmalarda: 58 höyük, 5 düz yerleşim yeri, 25 antik çağ ve sonrasına ait kalıntı, 49 tümülüs, 5 kaya mezar, 1 kale, 1 köprü bulunmuş.

İkiztepe: MÖ.5000 yıllarından buyana, sürekli yerleşim yeri olarak kullanılmış. Hititler: Anadolu’ya gelip, Kızılırmak nehrinin geniş kıvrımı içine yerleştikten sonra, Hattuşaş bölgesini kendilerine başkent yaparlar. Daha sonra: yeni yerleştikleri yer ile, buradaki yerleştikleri merkez arasındaki bağlantıyı sağlamak için: büyük ve düzgün yollar ve bir takım kaleler yaparlar. Bu yolların en büyüğü ise: Orta Anadolu’yu, Samsun’a bağlayan yoldur. Ana yol: Kavak ilçesinden itibaren, bugünkü asfalt şasenin geçtiği tabii vadiyi izlemiştir. Çünkü: söz konusu vadinin her iki yakasında, belirli uzaklıklarda sıralanan höyük ve yamaç yerleşimleri vardır. Ayrıca: Hititlilerin en büyük kentlerinden olan Kültepe’de yapılan kazılarda ortaya çıkarılan tabletlerde: Kızılırmak kıyısında bulunan Zalpuwa (Zalpa) isimli bir şehirden sıkça söz edilmektedir.

Bunun üzerine: başta da söylediğim gibi: 1971-1975 yılları arasında, Bafra ilçesi bölgesinde, toprak üstü kazılarına başlanır. Bafra ilçesinin, 7 km. uzağında bulunan İkiztepe köyünde: Zalpa şehrinin bulunduğu tahmin edilir. Bu kazı çalışmaları sırasında: yaklaşık 8000 dolayında, tarihi kalıntı ortaya çıkarılır. Bunlar arasında: Dramos mezarı, dönemin modern silah ve tekstil atolyeleri ile mezarlıklar bulunur. Ayrıca: beyin ameliyatı yapıldığına dair izler bulunan kafatasları bulunması: buranın çok gelişmiş bir medeniyet bölgesi olduğunu işaret etmektedir.

Burada o kadar çok tarih var ki, şaşıracaksınız. Örneğin: Eski Anadolu’da bulunan mezarlıklardan en büyüğü burada. İkiztepe ören yerindeki en yüksek tepe: İlk Tunç Çağına ait. Yani: MÖ.2300-2100 yıllarına ait. Bu mezarlıkta: 623 mezar taşı bulunmuş. Buradan çıkarılan, 690 iskelet üzerinde yapılan antropolojik araştırmalarda: ölüm yaşları ve cinsiyetleri belirlenmiş. Ayrıca, iskeletlerden, 8 tanesinde, bilinçli beyin ameliyatları yapıldığına dair izler görülmüş. Ameliyat yapılanlardan bazılarının ameliyattan hemen sonra öldüğü, bazılarının ise 10 yıla varan sürelerle, yaşamlarını sürdürdükleri öğrenilmiş. Bu gerçekten muhteşem bir uygarlığın belirtisi.

Bu en yüksek tepe: daha sonraki Helenistik dönemde (MÖ.330-30) bir Tümülüs yani yığma mezar olarak kullanılmış. Kesme taştan imal edilmiş olan Tümülüs anıt mezarında: iki mezar odası ve girişinde uzunluğu 10 metreye ulaşan, giriş koridoru bulunuyor. Evet, bu anıt mezar aslına uygun olarak restore edilmiş ve ziyarete açık. Girmeli ve görmelisiniz.

İkiztepe; yaşandığı dönemlerde, Kızılırmak’ın Karadeniz’e döküldüğü yerde kurulmuş. Ama tabii günümüzde, nehrin getirdiği alivyonlar nedeniyle: kıyı kesimi dolmuş ve şu an bölge, denizden 7 km ve nehirden ise 2 km. daha uzaklıktadır.

Yine, buradaki uygarlığın ulaştığı medeniyet seviyesini görmek açısından: buluntular yani silah, alet, takı ve semboller incelendiğinde, burada yaşayan halkın, madencilik sanatının gelişmesinde büyük rol oynadıklarını görmemek mümkün değil. Madeni eşyalarda: bakır ve arsenik karışımı kullanılmış. Bakır: Merzifon ve arsenik ise, Gümüşhacıköy yöresinden getirilmiş olmalı. Arsenikli bakırdan yapılmış olarak bulunan, 1000 civarındaki kalıntı, Anadolu’da bulunan en önemli koleksiyonlardan birini oluşturuyor.

Evet, İkiztepe’de bulunan, 6000 civarındaki kalıntı (pişmiş toprak, kemik, boynuz, taş ve maden eser): günümüzde, Samsun Arkeoloji Müzesinde sergileniyor. Bölge ise, Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmış.

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.