Eğitim Bir- Senden Ödemeler ve Fatih Projesine Tepkiler

Eğitim Bir- Sen'den Ödemeler ve Fatih Projesi'ne Tepkiler

ÖĞRETMENLERİN EK-ÖDEME MAĞDURUYETİNİ UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURMAYACAĞI

A+A-

 

Bafra Eğitim- Bir- Sen, Basın- Yayın Sekreteri ve EBITEFO ( Eğitici Bilim Teknolojileri, Formatör Öğretmeni Serhat İpek tarafından öğretmenlerin ücret ödemeleri ve Fatih Projesi konularında yazılı bir Basın açıklaması yapıldı. İpek yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi.

 Kamu Personeli içerisinde mübalasız en düşük ücret öğretmenlerindir. Göreve yeni başlayan 4 yıllık fakülte mezunu bir öğretmenimizin aldığı maaş 1550 TL dir. Buna karşın bir hizmetlinin maaşı 1800 TL yi geçmiştir.

 

İktidarları döneminde öğretmen maaşlarını yüzde 242 artırdık diye övünen Maliye Bakanı, İktidarları döneminde maaş artışı yapmış oldukları diğer kamu personellerinin ücret artış oranlarını açıklayabilir mi?

 

Örneğin; Bir imam 2003 yılında ne kadar ücret alıyordu? Bugün ne kadar ücret alıyor? Bir Polis 2003 yılında ne kadar ücret alıyordu? Bugün ne kadar ücret alıyor? Maliye Bakanı bütün kamu personelinin maaşlarına, ek ödeme ve diğer sair ödemelerine yapılan zamları masaya yatırdığı zaman en düşük ücret artışının öğretmenlere yapıldığını görecektir.

 

Yine bunun yanında öğretmen maaşlarını iki kat artırmakla övünen Maliye Bakanına, iktidarları döneminde yapılan zamların kaç kat olduğunu birkaç kalem mal üzerinden hatırlatalım.

 

2003 yılında bir devlet memuru 30 – 40 bin TL arasında bir ücrete ev sahibi olabiliyordu. Bugün bir devlet memuru ev almaya kalksa ortalama 120 – 160 bin TL gözden çıkarmak zorundadır. Artış tam 4 kat… İktidara geldiğinizde bir litre benzin 1,55 TL iken bugün 4,60 TL dir. Yaklaşık 3 kat artış olmuştur. Bu örnekler çoğaltılabilir ancak akaryakıta gelen zam bütün tüketim maddelerine yansımaktadır.

 

Öğretmen maaşlarının son 9 yılda eriyip gitmesinde suç sadece hükümetinde değildir. Bu konuda tüm sendikalarda hükümet kadar suçludur. Devletin verdiği aidatlar ile sendikacılık yapmaya çalışanlar sendikacılık kültürünü değiştirmiş, salon ve internet sendikacısı olarak toplumun hafızasına kazınmaya başlanmıştır. Öğretmenlerin özlük haklarını iyileştirme ve menfaatlerini koruma amacıyla kurulan sendikaların siz öğretmen maaşları için ortak bir eyleme imza atabildiğini gördünüz mü? Göremezsiniz. Bu konuda polislerin bile tiye aldığı cılız eylemler, hükümete resmi yazı ile zam talepleri ve 5 yıldızlı otellerin salonlarında öğretmenlere zam için hükümete yapılan çağrılarla sendikacılarda öğretmenlerin gazını almaktadır.

 

Sendikacılığın mayasında muhalefet ve eylem bulunmaktadır. Sendikacılık muhalif duruş ve eylemlerle ortaya çıkmış bir kavramın olgusudur. Milli Eğitim Bakanlığı önünde öğretmenler için açlık grevi başlatan bir sendika olamaz mı?  Sendikaların daha iyi çalışması ve aktif eylemleri organize edebilmeleri için devletin kişi başına verdiği aidatı kaldırması, kişi sendikanın kendi hakkını gerçekten savunabileceğine inanıyor ise o ücreti kendinin vermesi gerekmektedir. Devletten alınan ücretle yapılan sendikacılık işte bu kadar olur. Bende bir sendikanın yönetimindeyim fakat bu konu çözülmezse çoğu sendikalı arkadaşım gibi sadece sendikanın yönetiminden değil sendika üyeliğimden de istifa edeceğim.

 

Umarım Milli Eğitim Bakanlığı ve çoğu sendika tarafından unutturulmaya, geçiştirilmeye başlanan Öğretmenlerimizin Ek-Ödeme mağduriyeti unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız. Gündemde kalması için hakkımızı alana kadar gayret gösterip çalışacağız. Üyelerimizin, çalışma arkadaşlarımızın seslerini duyurmaya devam edeceğiz.

 

Türkiye’nin geleceğini inşa eden ve çocuklarınızı emanet ettiğiniz öğretmenler yoksulluk sınırındadır. Bu sorunun çözümü için 50 – 100 TL ek ödeme vs artışla öğretmen camiasını artık susturamazsınız. En düşük öğretmen maaşı kesintisiz 2000 TL olmalıdır. Bir öğretmenin okulunda ki hizmetliden 200 TL fazla ücret talep etmesi gayet normal bir istektir.

 

Sendikalı olsun olmasın herkesin ortak çıkarlar ve haklarımız için bir noktada birleşmesine, eğitimin daha kaliteli daha etkili yapılabilmesi için elimizden geleni yapacağız. Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı Fatih Projesinin (Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi) pilot uygulamalarının yapıldığı hatta projenin ortaöğretim kurumlarında tamamen başlayacağı şu günlerde şunu da unutmamak lazım ki “Eğitim çalışanlarını işlerine motive etmeden bırakın akıllı tahtaları uzay gemisi gibi sınıflar da yapsak eğitimden verim alamayız”

 

 

 

Bu arada Fatih Projesi ne de değinmişken bir noktaya daha yazmadan geçemeyeceğim.

 

 

 

FATİH PROJESİ VE EĞİTİCİ FORMATÖRLERİN (EBITEFO) SORUNLARI

 

 

 

Bilgisayar Öğretmeniyim fakat  2007 yılı ocak ayından itibaren Bakanlığın yaptığı Eğitici Bilgisayar Formatör Öğretmenliği sınavını kazanarak İl / İlçe Milli Eğitim müdürlüklerinde çalışmaya başladım ve halen çalışıyorum. O yıldan bu tarafa görev esaslarımızda tanımlanan, tanımlanmayan bir sürü proje, kurs ve çalıştaylarda görev aldım onlarca mahalli veya merkezi hizmetiçi eğitim kursuna (yetişkin eğitiminde) eğitim görevlisi olarak katıldım. Fatih projesi tartışmasız şimdiye kadar yapılan yapılacak en büyük eğitim projesi 1 milyar TL maliyeti olduğu sanılıyor.

 

Bu kadar büyük bir projede her şey düşünülmüş okulun güçlü bir ağ sisteminden tutunda hızlı bir internet altyapısına, sınıflarda hem yeşil hem beyaz tahta hem de LCD Televizyonlu panelin kullanıldığı akıllı tahtalar, doküman kameralar, öğretmenlerin ve öğrencilerin tablet bilgisayarları, etkileşimli içeriklerin bulunduğu z-kitaplar vs. buraya kadar her şey çok güzel hatta ihaleler yapılmış anadolu lisesi, genel lise ve imam hatip liselerinden başlamak üzere tüm okullara bu sistemler kurulacak. Bakanlığımız, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde çok güzel bir projeye imza atacak fakat bu kadar büyük bir projeyi yürütecek olan, Öğretmenlerin bu sistemleri kullanmasına öncülük edecek öğretim yönteminin değişmesi bilincini aşılayacak olan İl ve İlçelerdeki Eğitici Bilgisayar Formatör Öğretmenlerinin görevlendirmesine şöyle bir madde eklenmiş;

 

Madde 7: Bakanlık Makamından alınan onayla görevlendirilen Ek-1 listedeki eğitici bilişim teknolojileri formatör öğretmenlerine (EBITEFO) mesai saatleri içinde yapılan hizmetiçi eğitim faaliyetleri için ayrıca ders ücreti ödenmez.

 

Sen bir taraftan 1 Milyar TL lik proje yapacaksın projenin asıl yapı taşı olacak onun başarıya ulaşmasında en büyük 2 adımından biri olan hizmetiçi eğitiminden sorumlu tuttuğun kişilere EBITEFO ları bırak motive etmeyi cezalandırıp ders ücretini vermeyeceksin. Bu kişilerden de Öğretmenlerden de verim bekleyeceksin. Bu kişiler Öğretmenlere bu tahtaların kullanımından tutunda teknolojiyi derslerimizde etkin bir biçimde nasıl kullanırız, derslerimizi klasik yöntemlerin dışına çıkararak öğrenmeyi nasıl zenginleştirebiliriz sorularını öğretmenlere en iyi kavrattıracak kişilerdir. Öğretmenler EBITEFO lardan alacakları 30 saatlik eğitimden sonra ders sitillerini değiştirebilir veya eski yöntemleriyle devam edebilirler onun için biz bu Fatih Projesi kurslarını önemsiyoruz.

 

Bu kademeli bir iştir bu proje bazı eksiklikler yüzünden istenilen verim alınamayacak o yüzden üzülüyorum. Açıkça söylemek gerekirse angarya olarak görülen bir iş veya bedava yapılan bir işin başarıya ulaşma şansı çok düşüktür. Onun için Akıllı tahtaların kurulduğu her öğretmenin alması gereken Fatih projesi kurslarının daha verimli olabilmesi için EBITEFO Görevlendirmesi Madde 7 nin düzenlenmesini veya kaldırılmasını istiyoruz. Bu kadar büyük projede işimizi şansa bırakmadan, Eğiticisiyle Öğretmeniyle, Öğrencisiyle tam uyum halinde harcanan onlarca paranın hakkını vermeliyiz. Milyarların yatırıldığı, bağlandığı bir projede EBITEFO ların aldığı ders ücretinin verilmemesinden sağlanacak kâr, asılında kâr mıdır zarar mıdır bunu şansa bırakmamalıyız.

 

Ayrıca bazı illerden de resmi bir yazı bulunmadan şifayen söylenen sözlere binayen bu sadece EBITEFO’lar tarafından verilen Fatih Projesi kurslarından EBITEFO ların ders ücreti alamaması için mesai saatleri içinde verilecektir diye toplantı yaptıkları duyulmuştur. Bu tür uygulamalara son verilmesi Hizmetiçi Eğitim Yönetmeliği ne diyorsa yönetmeliğin dışına çıkmadan herkese hakettiği ders ücretini vererek ve daha önce söylediğim gibi ““Eğitim çalışanlarını işlerine motive etmeden bırakın akıllı tahtaları uzay gemisi gibi sınıflar da yapsak eğitimden verim alamayız” diyerek yazımı bitiriyorum.

 

Saygılarımla…

Serhat İPEK

Bafra Eğitim- Bir- Sen, Basın- Yayın Sekreteri

 ve EBITEFO ( Eğitici Bilim Teknolojileri, Formatör Öğretmeni

 

Oktay Zerrin - Bafra

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum