Doğru Cevap Eğitim Kurumlarından doğru tercihin önemini

Doğru Cevap Eğitim Kurumlarından doğru tercihin önemini

Bafra55.net haber sitemize merak edilen soruları cevaplayan Eğitim Koçu Fatih Kazım Kuruçaylı'nın öğrencilere yol gösterecek söyleşisi;

A+A-

Fatih Hocam, bu sene, lise geçiş sınavlarından sonra üniversiteye geçiş sınavlarının sistemlerinde de önemli değişiklikler oldu. Bunun sonucunda puan türlerinde de bir farklılığa gidildi. Öncelikle buna bir açıklık getirebilir misiniz?

Şöyle ki; önceden her alandan birkaç puan türü vardı. Şimdi ise, her alandan bir puan türü var.

Sayısal alanda, lisans yani 4 yıllık diye tabir edilen bölümlerde tercih yapmaya hak kazanan öğrencilerin dört farklı puan türü vardı. Şimdi tek puan türü var. Yani bir tane değil daha fazla sayısal alan sırası oluşuyor. Her sıralama ile tercih yapabilse de bir tanesi ile bir bölüme yerleşiyordu nihayetinde. Şimdi ise bir tane sayısal puanı olacak ve bununla tercih yapacak.

Burada en önemli farklılıklar    dan birisi, iki yıllık diye tabir edilen ön lisans bölümlerinin tercihinde kullanılan puan türlerinde oldu. Önceden ön lisans bölümlerinde de sayısal, eşit ağırlık, sözel ağırlıklı puan türleri varken artık tel bir puan türü var. Sayısal, sözel ayrımı yapmadan hepsi TYT puan türü adı altında toplandı.

Bu durumda öğrenciler sıralamalarını nasıl belirlemeli sizce?

Biliyorsunuz ki, iki yıllık diye bilinen ön lisans bölümlerin tercihlerinde puana göre, dört yıllık diye bilinen bölümlerin tercihinde sıralamalar baz alınır. Bu sıralamaların nasıl belirleneceği ile ilgili olarak, medyada farklı yorumlar var. Mantığa da uygun yorumlar ve hesaplamalar bunlar bence. Barajlar genişletildi, biliyorsunuz. Biz, 9 kişiden oluşan bir tercih danışmanı ekibi kurduk. Ekibimizle, bazı bölümler için uygulanan baraj puanları genişletilmeden hatta tercih süreci bile başlamadan önce, her zamankinden daha temkinli ve geniş bir sıralama aralığı ile tercih yapmayı, toplantımızda kararlaştırmıştık. Süreç içerisinde barajalar genişletildi ve gördük ki; %25 kadar bir genişletilme oldu baraj sıralamalarında. Ben de, öğrencilere, özellikle en çok karmaşaya sebep olan bölümler için %25 kadar bir esnemeyi tavsiye ediyorum.

Hukuk, tıp ve dış hekimliği isteyen öğrencilerde büyük bir kafa karışıklığı var gibi. Sizce bu bölümlerde sıralamalar nasıl olur?

Tıp ve diş hekimlikleri önceden MF3’den, mühendislikler ise MF4’den alıyorlardı. Şimdi hepsi SAYISAL puan türü adı altında toplandılar. Sayısalda ilk 30binde özellikle, iyi sayıda mühendislik tercihi yapan aday oluyordu. Bu durum bu sene de devam ettiği takdirde –ki öyle görülüyor- tıp ve diş hekimliği adayları için %25 kadar bir fırsat doğabileceği kanaatindeyim.

 

Hukukta da bu esneme böyle ama EA alanında en popüler bölümlerin, bu alan öğrencileri için hukuk ve psikoloji olduğunu düşünürsek, bu iki bölümde TM3’den önceden alım yapıyorlardı. Yani önceden de aynı puan türü ile sıralanırlarken şimdi de aynı puan türü ile sıralanacaklar. Bu sebeple, tıp ve diş hekimliği isteyenler kadar avantajlı olamayabilirler. Yine de temkinli hareket bu sene çok önemli. Belki eşit ağırlıklar % 30-40’lara kadar bile çıkabileceğine şahit olacağız.

Puan türleri içerisinde her bir puan aralığında, bu esneme oranı değişebilir. Mesela, sayısal alanlarda 15bin ile 30bin aralığında bu esneme biraz daha fazla avantaj sağlayabilir düşüncesindeyim.

 

Burada EA öğrencilerimiz, ‘önümüzde ciddi anlamda sayısal öğrenciler var. Onların hepsi hukuk yazmazsa bize çok sıra kalır’ diyorlar. Bu durum daha önce de böyleydi. 30binlerde bir sıralama ile öğrenci alan bir hukuk fakültesi, tüm sayısal öğrencileri yok sayıp bunu yapmıyordu. Üst sıralarda EA başarısına sahip olup da hukuk yazmayan sayısal öğrencilerden sonra 30binlerdeki EA alanı öğrencilere hukuk fakültesi kalıyordu. Yani, 30bin EA öğrencisini hukuk fakültelerine yerleştirmiyorlardı.

Baraj genişletilmesini, puan düşmesi olarak değerlendirebilir miyiz?

Bu yanlış olur kanımca. Bun ben şöyle tanımlıyorum; bankaya gidiyordunuz. Üç farklı işlem için sıra bekleyen üç tane onar kişilik grup vardı. Her birine ayrı bir sıra fişi ve ayrı bir vezne belirleniyordu. Şimdi ise tek bir sıra fişi veriliyor ve tek bir vezneden işlem görülecek.

 

Yani bankada toplam 30 müşteri vardı. Kredi başvurusunda bulunacak on müşteri vardı. Kendisine ayrılan veznede en kötü ihtimalle onun kişi olacakken, tep bir vezneye toplanınca otuzuncu sıraya düşme ihtimali oldu. Bu tek sıralı vezneden on kişiye işlem yaptırmak yerine, veznenin işlem hacmi on kişiden otuz kişiye çıkartıldı.

Diğer bir ifade ile; örneğin 235bin sıralama ile size mühendislik kazanma şansı verecek netler bu sene tek puan türünde 280bin sıralamalar getirecekti belki de. Bu da 240bin barajı sebebi ile mühendislik kazanabilecek öğrencinin, kazanamaması anlamına geldiği için burada bir düzenleme yaptılar.  Doğru bir hamle oldu bence.

Mezun sınıfa bırakıp tekrar hazırlanmayı öğrencilerimize tavsiye eder misiniz?

 

Burada bir takım önemli kriterler var. Mezun olarak hazırlanmanın katkısını görmek çoğu zaman mümkün ama öğrenci yeterli özveriyi göstermeli bunun için.

Bu sene bizim özel öğretim kursumuzda onlarca öğrenci, lise son sınıfta kazanamadığı tıp, diş hekimliği, hukuk gibi bölümlere yerleşebilecek görünüyor. Tabi ki çok çalışıp, hedefine ulaşamayan öğrenciler de var. Burada da performans yani çok çalışmaktan ziyade doğru yöntemler ve çalışma türleri devreye girebiliyor.

Hedefine lise son sınıfta ulaşamayan öğrencilere, mezun olarak hazırlanmayı öneriyorum. Üniversitede zaten çalışacaklar. Onun yerine, mezun öğrenci olarak hazırlanmaları ve hedef bölümlerine gitmelerini öneririm.

Mezun öğrencilere, hedeflerine giden yolda, daha fazla efor ve daha doğru yöntemlerle ders çalışabilmeleri için yeni sezonda çok ciddi anlamda yardımcı olacağız.

2-617.jpg3-528.jpg4-371.jpg5-253.jpg

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.