CİHAN YIKILSA YILMAYAN TÜRK'ÜN KIZI: TİMSAL KARABEKİR

Timsal Karabekir, Kazım Karabekir Paşa’nın en küçük kızı. Babasını kaybettiğinde henüz 7 yaşındaydı. İçinde sadece babasının özlemini değil ideallerini de büyüttü. Bugün 73 yaşında ve hâlâ  dinç hâlâ genç. O, babasının adeta vecizeleşmiş “Cihân yıkılsa Türk yılmaz” sözünü kendine ilke edinmiş ve bu söz ve babasından aldığı ilham ile Anadolu’yu karış karış geziyor. Babasının vatanına hizmetlerini, ideallerini, uğradığı haksızlıkları yılmadan anlatıyor.

Timsal Karabekir Bafra Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın organize ettiği bir konferans sebebiyle Bafra’ya da uğradı. 45 dakika olarak planlanan konferans bir buçuk saat sürdü ve hiç kimse konferanstan sıkılıp, salonu terk etmedi. İnsan dikkatinin ortalama 20-30 dakika olduğunu düşünürsek yaklaşık 90 dakika boyunca pür dikkat salonda herkes Timsal Karabekir’i dinledi. Timsal Hanım, gerek babası ile ilgili anekdotları gerekse Atatürk ve diğer hususları anlatırken o günleri adeta yaşamışçasına anlatırken ve heyecanını gizleyemedi. Ses tonunda hiçbir yapmacıklık ve zorlama yoktu.  İstanbul Türkçesinin olanca doğallığı ve güzelliğiyle konuşan Timsal Hanım, salonun ilgi ve heyecanını canlı tutmayı başardı ve konuşması sık sık alkışlarla kesildi. Her şeyden önce samimiyeti yüzünden okunuyor, yer yer babasına ait şiirleri okuyarak salonu coşturmayı da başarıyordu.

Timsal hanım şüphesiz bu işi meslek edinmemişti. Ancak hayatının geri kalan kısmını babasının gerçek hüviyetini ve Türk milleti için beslediği yüksek ideallerini anlatmaya adamıştı. Bundan dolayı bu işten de bir karşılık beklemiyordu. Kazım Karabekir Paşa’nın milletinin menfaatleri ve gelişmesi için neler yaptığının bilinmesi ve anlaşılması onun için en büyük kazanç. Biz 73 yaşında bir Türk kadınının nasıl idealist ve millet aşkıyla dolu olduğunu bu vesileyle görmüş olduk.

Kazım Karabekir Paşa’nın İzmir Suikasti dolayısıyla İstiklal Mahkemelerinde yargılanması, Atatürk ile olan ilişkilerinin Cumhuriyetin ilanından sonra eskisi gibi olmaması gibi nedenlerden dolayı birçok kişi Timsal Hanım’ın bir vesileyle Atatürk’ü eleştirmesi, en azından babasına haksızlık yaptığını söylemesinin beklentisi içine girdiğini söylemek mümkün. Ancak Timsal Hanım, Atatürk’ün kurtuluş savaşımızın ve Cumhuriyetimizin vazgeçilmez lideri olduğu gerçeğini her fırsatta dile getirerek bu beklentileri boşa çıkarmış oluyor. O, Mustafa Kemal Atatürk, babası Kazım Karabekir Paşa ve diğer paşaların memleketin kurtarılması için ilahi bir güç tarafından bir araya getirildiğine inanıyor. O sebeple Türkiye Cumhuriyetini kuran ekibin hiç birine saygıda kusur etmiyor, bu davranış içinde olanları da tasvip etmiyor.

Timsal Karabekir, yurt çapındaki konferanslarında başlık olarak “Dünü Unutma ki Yarına Hakkın Olsun!” sözünü özellikle kullanıyor ve Bafra’da tekrarladığı gibi, bir doğal destan olan İstiklâl harbimizin, verilen mücadelelerin hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini tembihliyor. Çünkü artık bir atasözü hüviyeti kazanmış şu sözü hatırlatarak, Türk çocuklarının neden tarih bilmeleri gerektiğinin sebep cümlesini ortaya koyuyor: “Tarihinizi bilmelisiniz zira tarihini bilmeyenlerin coğrafyalarını başkaları çizer!”

Timsal Karabekir’in konferans notları ve konuşmasının satırbaşları Yedikemer dergisinin Ocak sayısında yayımlanacak. Timsal Hanım’ın konferansına katılamayanlar Yedikemer’in Ocak 2015 sayısında Bu güzel konferansın ayrıntı ve içeriğini okuyabilirler.