Bafra Türk Eğitim-Sen den açıklama

Bafra Türk Eğitim-Sen den açıklama

Artık maskeler düşmüş, herkesin gerçeği görmesinin zamanı gelmiştir.

A+A-

Yaklaşık 2 yıl önce başlayan göz boyama süreci ve bazı memur sendikalarının “Nikâhlarındakinden daha büyük bir iştahla” destek verdikleri toplu sözleşme çadır tiyatrosu büyük bir fiyaskoyla sona erdi. Hani, memurun bütün sorunları çözülecekti? Hani, toplu sözleşme geliyordu? Hayaldi; hayallerde maskelerde düştü.

      Toplu sözleşme süreci kamu çalışanlarını hayal kırıklığına uğrattı.1 Milyon 800 bin emekli,      2 milyon 400 bin memur ve yüz binlerce dul ve yetimin umutları tükendi.

      KAMUSEN olarak Elektriğe, doğalgaza, kömüre,  temel gıda maddelerine yapılan  fahiş zamlar  karşısında memur maaşlarının eridiğini belirttik. Bunun yanı sıra  Türkiye tarihinde ilk defa memurlar 5 aydır zam almadan yaşamaya mahkûm edildiler. Bütün bunlar karşısında memurların hak ettiği oran bu olmamalıydı.

      Biz bu toplu sözleşmeden adalet bekledik. Biz bu toplu sözleşmeden refah payımızı istedik. Yıllardır memurlardan ve emeklilerden esirgedikleri nimette de külfette de adaleti istedik. Toplu sözleşme yaptığınız zaman daha yüksek oranda maaş zamma alacaksınız dediler. Sonuç ortada…

      Son hamle olarak Kamu Görevlileri Hakem Kurulundan çekilmeyi teklif ettik. 11 kişiden oluşan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu karar alabilmesi için 8 üyenin toplantıda bulunması gerekiyor. Eğer konfederasyonları temsil eden 4 üye ve 2 öğretim üyesi çekilirse hakem kurulu karar veremeyecek ve maaş zammı Bakanlar Kurulu’na kalacaktı. Amacımız bu süreçte kamuoyu baskısı sağlayarak daha yüksek maaş zammı almaya çalışmaktı. Lakin Kamu çalışanlarının da desteğini alan teklifimize Memur-Sen “toplantıya katılma kararı aldık” diyerek olumsuz cevap verdi.  

     Kamu Görevlileri Hakem Kurulu da nihai kararını verdi. Biliyorsunuz sendikalar akademisyen üye teklif etmiştir. Memur-Sen’in teklif ettiği Doç. Dr. Aydın Başbuğ Bakanlar Kurulunca akademisyen üye olarak kabul edildi. Biz bir sendikanın teklif ettiği ismin sendikaların kararları doğrultusunda hareket etmesini arzu ederiz. Ama dün 2012 yılı için 4+4, 2013 yılı için de 3+3 teklifine Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’ndaki 7 kişi ‘evet’ oyu verdi. Buna evet oyu verenlerden biri Memur-Sen’in teklif ettiği akademisyen üye Aydın Başbuğ’dur. Aydın başbuğ ‘evet’ de diyebilir, ‘hayır’ da diyebilir. Ama bugün Memur-Sen Genel Merkezi bunun yanlış olduğunu söyledi. Oysa Aydın Başbuğ ‘evet’ dedi. 7’ye 4, 4+4 kabul edilmiştir. Daha sonra basının ve internet sitelerinin yaptığı haberler üzerine Aydın Başbuğ ‘oyumu geri çekiyorum’ demek durumunda kalmıştır ama evet oyu vermiştir. Bu durumu bizzat kendisi Memurlar Net’te açıklamıştır. Bugün Memur-Sen sanki 4+4’e Aydın Başbuğ şerh koymuş gibi bir belge açıklamış. Ama o belge, Hakem Kurulunun sonuç imza tutanağıdır. Tüm görüşmeler tamamlandıktan sonraki imzalanan tutanaktır. 4+4’ün görüşülmesi aşamasında şerhin konulduğu bir belge değildir. Ancak birileri ‘Türkiye Kamu-Sen yalan söylüyor’ gibi açıklamalarda bulunmuştur. Eğer bizim yalan söylediğimizi ispat ederlerse, Genel Başkanımız” Şerefimle temin ediyorum Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanlığı’ndan bugün istifa ederim” demiştir. Türkiye Kamu-Sen yalana başvurmaz. Herkes söylediğinin yiğitçe arkasında olmalıdır. ‘Evet’ dediysen, ‘evet dedim’ diyeceksin, ‘hayır’ dediysen ‘hayır dedim’ diyeceksin.  İki yüzlülük olmaz.

      Bizler memuru, emekliyi yok sayanlarla, öğretmeni değersizleştirenlerle ortak hareket edenleri kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.

                                                                                                     İbrahim AKEKMEKCİ

                                                                                                   TÜRK EĞİTİM-SEN İLÇE BŞK.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.