Bafra İnsani Yardım Derneği Başkanı İlyas Altuntaş ve yönetim kurulu üyeleri, olayları ve yapılan yasakçı uygulamaları kınadı.

        Bafra İnsani Yardım Derneği Başkanı İlyas Altuntaş ,Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de, Doğu Türkistan’da müslümanlara karşı yapılan ve uygulanan haksız zulme karşı dernek binasında basın açıklaması yaptı.

         Zulmü lanetleyen Altuntaş yaptığı konuşmada,” Ümmet coğrafyasında zulüm artarak sürmektedir.  Suriye’de, Irak’ta katliamlar devam etmekte Türkmenler ve Sünni Araplar zorla yerlerinden, yurtlarından edilmektedir. İslam adı altında yamyam bir grup, Amerikan ve İsrail uşakları, DAEŞ belası Müslümanlara musallat edildi. PYD-PKK ve Amerika, Suriye’de DAEŞ’ı  bahane edip Türkmenleri ve Arapları vurmakta, Müslüman halk zulme uğramaktadır. Benzer bir zulmü de Komünist Çin Uygurlara yapmaktadır. Doğu Türkistan’da memurların ve öğrencilerin oruç tutması yasaklanırken Uygurlara ait lokantalara gündüz açık olma zorunluluğu getirildi.5 Şubat 1997 Kadir Gecesi münasebetiyle düzenlenen bir meşrep toplantısına katıldıkları gerekçesiyle Müslüman gençler tutuklanmış, bu gençlerin salıverilmesini talep eden halk, ertesi gün (5 Şubat) sokaklara dökülmüştür. Barışçıl bir şekilde başlayan gösteriler güvenlik güçleri tarafından kalabalığın üzerine rastgele ateş açılması suretiyle bastırılmıştır. Göstericilerin taleplerine karşı polisin takındığı tutum, olayların büyümesine sebep olmuş ve bölgede 1949’dan bu yana yaşanan en ciddi ayaklanmalardan biri meydana gelmiştir. Dünya Uygur Kurultayı’na Göre 5 Şubat ve ilerleyen günlerde devam eden protestolar sırasında en az 100 Uygur oldurulmuş, yüzlercesi yaralanmış ve gösterilerin akabinde 4 bin’e yakın Uygur gözaltına alınmıştır. Bağımsız kaynaklar Çin polisi tarafından tutuklanan 300’den fazla gencin -30 derece soğukta, üzerlerine soğuk su sıkılmış bir vaziyette bekletilerek, öldürüldüğünü kaydetmiştir. Gözaltına alınanların ekserisinin ise akıbeti belli değildir. Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) olaylarla ilgili olarak 200’den fazla Uygur’un göstermelik mahkemelerde yargılandıktan sonra olum cezasına çarptırıldığını, 90 Uygur’un da müebbet hapse mahkûm edildiğini bildirmiştir. Çin otoritelerinin tam bir karartma uyguladığı Gulca’dan dışarıya bilgi akışını önlemek için bölgeye 40 bin’e yakın silahlı kuvvet sevk edilmiştir. Yaşanan olayların araştırılması için bağımsız bir araştırma komisyonu kurulması talepleri ise Çin hükümeti tarafından reddedilmiştir.5 Temmuz 2009 yılında bir fabrikada başlayan kavga sokakta soy kırıma dönüşmüş binlerce Uygur katledilmiş binlerce yaralı  ölüme terk edilmiş daha sonra olaylara karıştı bahanesi ile yüzlerce genç tutuklanmış.Hala akıbetlerinden haber alınamamaktadır.En son 22 Haziran da özerk Uygur bölgesi olan Kaşgar da 28 Müslüman Uygur katledildi.Pekin Merkezi Milletler Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlham TOHTİ Uygur halkının, yasalarla güvence altına alınan özerk bölge haklarının hayata geçirilmesini talep ettiği için 15 0cak 2014 tarihinde tutuklandı.   23 Eylül 2014 yılında ömür boyu hapse mahkûm edildi. Köpek katliamı için ayağa kalkan ikiyüzlü batı ve medya Müslüman Uygur Türkleri katledilirken sessizliğini koruyor. İsrail her Ramazanda bir bahane uydurup Filistinlilere saldırıyor. Arakanda gözü dönmüş Budistler Müslümanları diri, diri yakıyor. Daha önce Çeçenistan da Bosna hersek de orta Afrika da yapılan katliamlara da sensiz kalındı. Şu mübarek ramazan ayında katil Esad ve Komünist Çin Müslüman kanı dökmeye devam ediyor. Müslüman coğrafyasında kan ve gözyaşı dinmek bilmiyor” dedi.                                                                                                                                                 

            Ortadoğu’nun ve İslam dünyasının sürekli karışık ve kaos ortamının var olmasını Batı Dünyasının istediğini iddia eden Altuntaş,”Bangladeş’teki idamlar gündemde tazeliğini korurken toplu bir idam kararı da Mısır’dan geldi.  Mısır, günümüze kadar kendileri değişen ancak unvanları değişmeyen yüzlerce firavun yönetimi görmüş ve Mısır halkları bu yönetimler tarafından zulmün her türlüsüne maruz kalmıştır.  Mısır tarihinin ilk sivil Cumhur Başkanı olan Muhammed Mursi, Ortadoğu’da ve İslam dünyasında sürekli karışıklık ve kaos ortamı isteyen Batı Dünyası ve onun bu bölgedeki işbirlikçilerinin desteği ile 03 Temmuz 2013  tarihinde gerçekleşen askeri darbeyle yönetimden düşürülmüştür.Mısırda yapılan bu darbe hukuka ve insan haklarına aykırıdır. Bu yapılan, hukukun üstünlüğü ve insan haklarını ayaklar altına alan darbelerden biridir.Darbe hükümetinin hukuksuz yargısı tarafından tamamen siyasi mülahazalarla önce 528 İhvan-ı Müslimin Hareketi taraftarını idama mahkum etmiş ve akabinde 2013 yılından beri mısır zindanlarında tecrit edilen Muhammed Mursi de 106 arkadaşı ile birlikte idama mahkum edilmiştir.                           b Bizler şunu biliyoruz ki; ABD, İsrail, Avrupa ülkeleri ve onun bölgedeki işbirlikçileri İslam dünyasında hiçbir zaman barışın ve adil bir yönetimin gelmesini istememektedir. “Onlar o zulmedenler nasıl bir inkılapla devrileceklerini yakında görecekler” ilahi mesajı gereğince bu hedeflerine asla ulaşamayacaklardır.Buna rağmen,  halkın iradesini hiçe sayıp zulümlerine devam ederek, bu idamları gerçekleştirseler bile şunu iyi bilmelidir ki, bölgede akan her bir şehit kanı mazlum halkın tevhit, adalet ve özgürlük mücadelesinin yeniden filizlenmesine ve  “ Sakın Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma Allah onları gözlerin dehşetle bakakalacağı güne  erteliyor”  kadim müjdesi gereğince de zalimlerin sonunun nasıl olacağının ortaya çıkmasından başka bir işe yaramayacaktır. Müslüman dünyası daha kendi birliğini sağlayamamıştır. Cemaatler fırkalara mezheplere ayrılmış aralara fitne sokulmuş iktidar kavgasına düşmüşler. Ey Ümmet akan her damla kandan mesulsünüz. Ölen her çocuğun hesabı size sorulacaktır. Ey her akşam farklı televizyon kanallarında program yapan dinciler(din tüccarları) siz keselerinizi doldururken binlerce Müslüman katledilmekte. Birbirinize saldırmaktan basiretiniz tutulmuş. Katledilen Müslümanları görmüyor musunuz? Mükellef iftar sofralarında açlıktan ölen kardeşlerimizin durumunu anlayamazsınız, anlayamayız. İmanınızı tekrar sorgulayınız” diye konuştu.