Usta sözlerine Cumhurbaşkanının kampanyasıyla başladı; “Sayın Cumhurbaşkanının başlattığı bu dolar kullanımının azaltılmasına yönelik kampanya son derece yerinde bir kampanya. Hani moral açısından önemli. Tabii, aslında Türkiye'nin dış finansman ihtiyacı çok yüksek, bu kampanyanın çok teknik olarak ne kadar faydası olur, o ayrı bir şey. Ancak burada şöyle bir yanlışa düşülmemesi gerekir: Sayın Cumhurbaşkanı, işte "Yastık altındaki dövizlerinizi getirin, ya TL'ye çevirin ya da altına çevirin." diyor. Burada, TL'ye çevrilmesi tamam, gayet güzel ama altına çevrilmesi bir yanlış olur. Önemli olan bankacılık sistemi dışındaki dövizin sisteme getirilmesidir, Altına çevirdiğimiz zaman altın talebinin artırılması bizim altın ithalatımızın artacağı anlamına gelir, ithalat yapmak içinde döviz harcarız. Bu ayrı bir sıkıntı yaratır. Ben burada dikkatli olunması gerektiğini düşünüyorum.
    İkincisi de bu, dövizle olan sözleşmeler var şu anda, bir sürü sözleşme var. Bunların Türk lirasına çevrilmesi durumunda birtakım yeni harçlar doğuyor. Bu harçların azaltılmasına yönelik de bizim ivedilikle Mecliste bir düzenleme, bir kanun çıkartıp hakikaten dövizden Türk lirasına geçişi sağlamamız uygun olur diye düşünüyorum.

Erhan Usta daha sonra Samsun Çarşamba Havalimanının 3 ay süreyle kapatılması ile ilgili olarak, “Ulaştırma Bakanımız buradayken bir konuyu gündeme getirmek istiyorum. Samsun Çarşamba Havalimanı'nın tamirat nedeniyle üç ay süreyle trafiğe kapatılması gündemde. Şimdi, bununla ilgili olarak zamanında bir ihale yapılıyor, bu ihale çerçevesinde bir yıllık bir süre veriliyor yüklenici firmaya.1 Ekim 2016'da işin başlayıp 5 Ekim 2017'de bitmesi gerekiyor ama hâlâ iş başlamamış. Şimdi, şartnamenin "33.7"nci maddesi var, bu maddede diyor ki: "Şartname konusu işlerin yapımı esnasında havalimanı yolcu ve hava trafiğinin aksatılmaması için gerekli tedbirler yüklenici firma tarafından alınacaktır." Yani havalimanı kapatılmadan bu tamiratın yapılması; şartname bu, ihale bu şekilde yapılıyor. Ancak, burada yapılan şey şu: Ulaştırma Bakanlığına bir aydır ulaşmaya çalışıyoruz. Yani bir milletvekili, bir grup başkan vekili bir aydır telefonla bir bakana ulaşamıyorsa sorunu bir şekilde dile getirmek durumunda, Sayın Bakan bunu dinlemek durumunda.
    Şimdi, şu anda şirkete verilen, talimat; "Mart-nisan-mayıs ayında havalimanını kapatarak bu işin yapın." şeklinde. Tabii, 500 bin yolcu trafiğinin aksatılması gündemde burada. Samsun ayağa kalkmış durumda. Yani bu Samsun ticaretine, Samsun turizmine ciddi ölçüde zarar verecek bir şey ve ihale şartlarının dışına çıkarak hukukun dışına çıkılması burada söz konusu.
    Dolayısıyla, şimdi, burada, tabii, bir planlama hatası da var aynı zamanda Sayın Başkan. Yani bu 19 santimetrelik çukur bir anda oluşmadı bu havalimanında, bu çok daha önceden planlanıp alınması gereken tedbirler zamanında alınmadığı için böyle bir şeyle karşı karşıya kalındı ve bu ciddi bir sıkıntı oluşturdu.
    Bir de, ikinci pist aslında Samsun için söz konusu ve olması gerekir.
    Ben DHM Genel Müdürüyle konuştum, "Aslında Samsun için ikinci pisti de düşünüyoruz." dedi. Yani bunlar, çok kolay halledilebilecek meseleler, o kadar sorun oluyor ki ülkede. Bu ikinci piste bugün ihtiyaç olduğunu görüyorsak bu ihtiyaçlar bir günde çıkmıyor. Planlama bu zaten. On dört yıllık bir iktidar yani bunu iki yıl önce düşünse, ikinci pist çalışmaları başlatılmış olsa bugün hem Samsun ikinci pistine kavuşur hem de birinci pisti hiç kapatmadan bunları yapma imkânı olurdu. Bunların hiçbirisi düşünülmeden bugün Samsun'u ve Samsunluyu mağdur edecek şekilde bir girişimin yapılması hem Samsun ticaretine ve turizmine zarar verecektir hem de hukuka aykırı bir işlem söz konusudur. Tabii, orada Samsun'un hassasiyetleri var, "Bir başka havalimanının, efendim, yolcu trafiğini artırmak için yapılıyor." şeklinde birtakım spekülasyonlar da var. Ben oralara girmeyeceğim, o doğrudur, değildir, onu ben bilemem. Ancak, o olmasa bile bu yapılan işler yanlıştır. Bu hukuksuzluktan dönülüp Samsun Havalimanını kapatmadan bu tedbirin alınması gerekir” dedi.