Alaattin Gülal, “ Türkiye’de tahriben 600 bin ton fındık üretimi gerçekleştirildi. Yüzde 80’i çiftçinin elinden tüccarlara, fabrikatörler ve ihracat olarak pazarlandı. Her ne kadar bazı Avrupa ülkelerinin ambargo uygulamamalarına rağmen, ülkemizin sanayicisinin, tüccarının, çiftçinin el ele tutuşarak, ekonomik ve cephedeki savaşlara rağmen, ne kadar olumsuzluklarda olsa bile iyi bir sezonun son dönemine geldik. Çiftçinin elinde yüzde 20’lik bir ürün kaldı gözüküyor. Birde geçtiğimiz yıllarda emanet fındık verme vardı. Bu 2017 yılında yüzde 40 civarında bir düşüş oldu. Yani geçmiş yıllara göre emanetçilik kalktı. Geçmiş yıllarda emanet fındık olayında ciddi sıkıntılar yaşadık. Bundan sonra emanet fındık olayının olmayacağını düşünüyoruz. Yüzde 80’lik bir üretimin ülkenin tüccarı, sanayicisi, fabrikatörünün çiftçiye parasını ödemiş olması, pazar payı bir üretimde ciddi bakımdan alt yapımızın olduğu çıkıyor. Bu alt yapıyı dahada devam etmesi gerekiyor. Depolama gibi , fındıkları işleme ile ilgili bu doğrultuda ne gerekiyor ,önümüzde ki süreçte bizim gibi kişiler 1 yıl sonrasını düşünmesi gerekiyor.Bugün sanayicinin özellikle Toprak Mahsulleri Ofisi’sinin  alıma devam etmesi, bu alımla birlikte piyasada ki fındığın tükenmiş olması neticesinde önümüzde ki dönem Toprak Mahsulleri Ofisi fındık satışına yöneldiğinde bize göre kar etmesi gerekiyor. Çifti açısından da , ülkemiz açısından da önemli. ”dedi.

HARUN YAZICI