Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ya İstiklâl Ya Ölüm” parolasıyla 19 Mayıs 1919’da başlattığı millî mücadele 3 yıl sürmüş ve nihayet 30 Ağustos Meydan muharebesiyle Yunan orduları darmadağın edilerek geldikleri yere geri yollanmış, sömürgeci devletlere hak ettikleri ders verilmiştir. 30 Ağustos’ta sadece Türkiye üzerinde kirli emelleri olan devletlere değil düşmanla işbirliği yaparak kurtulacağını sanan içteki ahmaklara ve hainlere de büyük bir ders verilmiştir. Atatürk bu hususu şöyle belirtmişti: “Ahmaklar, memleketi Amerikan mandasına, İngiliz himayesine terk etmekle kurtulacak sanıyorlar. Kendi rahatlarını temin etmek için bir vatanı ve tarih boyunca devam edip gelen Türk istiklâlini feda ediyorlar."

Mustafa Kemal ve silah arkadaşları özgürlüğün hiçbir zaman başkasından dilenerek kazanılamayacağını çok iyi biliyorlardı. Sonsuz inanç ve imanla hem düşman hem de yokluk ve yoksullukla mücadelenin sonucunda kurulan Türkiye Cumhuriyeti her dem taze her dem yenidir. Ona “yeni” sıfatı getirilerek önceki kazanım ve kahramanlıklarından sıyrılması ve Türk millî kimliğinden uzaklaştırılması hedefleniyorsa iyi bilinmelidir ki; bu beyhude bir uğraş olacaktır. Malazgirt’te, Sakarya’da, Dumlupınar’da, Kocatepe’de kanla yazılan tarih ve bu topraklara basılan mühür hiçbir ayak oyunu ve algı operasyonuyla değiştirilemez! Türk millet atasına ve onun mirasına sonsuza dek sahip çıkacaktır.

Söz konusu vatan olunca hiçbir tereddüt göstermeden mücadele eden başta Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, onun silah arkadaşları ve aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyor, yüce milletimizin 30 Ağustos zafer bayramını en içten dileklerimizle kutluyoruz.

Bafra Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı